Herkese merhaba,
Referandum geliyor. Referanduma 5 kala geç olsun güç olmasın diyerek ben de bir kaç bir şey yazmak istedim. Bu bir evet demelisiniz, hayır demelisiniz yazısı asla değil. Siyasi görüşüm, referanduma cevabım yazılarıma karıştıracağım bir mevzu değildir. Sadece birkaç bir şeye değinmek istiyorum. Hepsi bu.
16 Nisan'da teklif edilen anayasa değişikliği için hepimiz sandık başına çağrılıyoruz. Çünkü kararı halk verecek. Şuan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına sahip olan ve 18 yaşını geçmiş, anayasaca belirlenmiş herhangi bir kısıtlaması olmayan herkes oy kullanma hakkına sahip. Oy kullanmak bize verilmiş bir haktır. Kararı bizim vermemiz gerektiği için sandığa çağrılıyoruz. Bu yüzden lütfen oy verin!
Türkiye Büyük Millet Meclisinde bizi temsil etmek üzere oyla seçili 550 milletvekili bulunmakta. Anayasa değişikliği durumu söz konusu olursa bu değişiklik meclis tarafından görüşülmekte ve TBMM tarafından oylanmakta. 16 Nisan'da da anayasa değişikliği için tarafımıza sunulan 18 madde önce meclis tarafından görüşüldü ve mecliste 339 oy ile kabul edildi.
Mecliste kabul edilen bu anayasa değişikliği peki neden tekrar bize soruluyor?
Mecliste görüşülen maddeler kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanına gider. Cumhurbaşkanı ilgili konuya 15 gün içerisinde cevap vermelidir. Eğer 330-367 arasında bir oy söz konusu ise Cumhurbaşkanının önünde 2 seçenek bulunmaktadır. Ya tekrar görüşülmek üzere meclise geri gönderir ya da halk oylamasına yani referanduma sunar. Direkt olarak kabul etme hakkı bulunmamaktadır. Eğer 367'den yüksek bir oy ile mecliste kabul edilseydi, Cumhurbaşkanı direkt olarak kabul etme hakkına sahip olacaktı. Ancak yine de isterse kabul etmek yerine halk oylamasına sunma inisiyatifi de bulunacaktı. Ancak meclisten kabul edilerek gelen bir kararı Cumhurbaşkanının reddetmesi gibi bir durum asla söz konusu olamamaktadır. Çünkü söz milletin vekilliğini yapmakta olan milletvekillerinindir.
Yani kısacası günümüz gündeminde bulunan anayasa değişikliğinin 339 oy ile kabul edilmesi demek milletin temsilcileri mutlak çoğunluk ile aynı düşüncede değil demektir. O zaman bunu millete sormamız gerek demektir. Bu nedenle 16 Nisan'da tüm maddeler bize sorulmakta ve bizden bir cevap beklenmektedir.
Evet ya da Hayır... Hangi oyu kullanacak olursanız olun, öncelikle maddeleri okuyun, anlayın, düşünün, tartışın ve ona göre oyunuzu kullanın.
Çünkü,
- Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Bu devleti yönetenler biziz. Bizim oylarımızla seçilen 550 millet vekili bugün bizim vekaletimiz ile bizim yerimize söz alıyor, bizim yerimize mücadele ediyor ve bizim yerimize bizim için çalışıyor.
Hangi partili olursanız olun, bu değişmez bir bütündür. Söz bizimdir, karar bize aittir. Bu yüzden kararınız her ne olursa olsun, sandığa gidin ve lütfen oy verin.
Karar verirken unutulmaması gerektiğini düşündüğüm başka bir nokta ise bu referandumun bir parti seçimi olmadığını bilmemiz gerektiğidir. Bu referandumu parti savaşı olarak görmeyin. Burada biz kararı net olarak belirlenemeyen bir teklifin kabul edilip edilemeyeceği konusunda tarafsız bir jüri olarak sandığa çağrılıyoruz.
Çünkü neydi?
- Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindi.
Değerlendirme yaparken televizyonları, siyasileri dinlememiz değil, açıp okumamız gerekiyor. Milletvekilleri bizi temsil ediyor, biz milletvekillerini temsil etmiyoruz. Bu yüzden dinlenmesi gereken taraf onlar olmadığı için bizim sandığa gitmemiz isteniyor.
Tavsiyem bir Anayasa Hukuku kitabı edinin, Anayasayı açıp okuyun, teklif edilen 18 maddeyi açıp okuyun.
Ve kendinize sorun.
Evet mi? Hayır mı?
Söz hakkı senin. Oyunu kullan ve geleceğine sahip çık.
Anayasa için : https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf
Kanun teklifi için: https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tasari_teklif_sd.onerge_bilgileri?kanunlar_sira_no=206176
Selamlar,
Mutlu

Sözün bittiği güzel bir yazı, kalemine yüreğine sağlık...Milletimiz okursa anlar...
YanıtlaSilTeşekkür ederim güzel yorumunuz için..
YanıtlaSil