Yeni bir yıl daha geldi... Bir sene daha bıraktık arkamızda...
İyisi ile kötüsü ile koca bir sene geçirdik. Her geçen yıl yaşlanmaya devam ediyor, acaba neler olacak bilmeden yaşamaya devam ediyoruz.
2017 benim için nasıl mı geçti dersiniz?
2017 senesine girerken çok büyük bir kırgınlık ama bir o kadar da ümitle girmiştim. 2017'den beklentim güzel bir mezuniyet, unutulmayan dostluklar, arkadaşlarımla paylaşacağımız iş sevinçleri idi. Öyle de oldu.. İstediğim derece ile mezun oldum. İstedigim bir yerde iş deneyimi edindim. Arkadaşlarımın kimini 2017'de bıraktım ama yanımdakilere dönüp bir daha bakma fırsatı buldum, insanları daha iyi tanıdım. Arkadaşlarımın güzel haberlerini aldım, onlarla güzel haberler paylaştım... Sakin, kendi halinde bir seneydi benim için 2017.
2017 Ocakta mezun olma telaşını hissediyordum üzerimde... Mezuniyet törenimi düşünüyordum. İş durumumu düşünüyordum. Büyük telaşla başlamıştım seneye...
Şubatta son ara tatilimi bitirdiğimin garipliği vardı üzerimde... Öğrencilik bitiyordu.
Martta son dönem sınavlarının garip telaşı başlamıştı. Ve daha da kuvvetlenen üniversite dostlukları... 4 yılın acısını yeni çıkarıyoruz dercesine üniversiteli olmayı dolu dolu yaşama kararları...
Nisanı sınavlara kaptırmıştım galiba.
Mayıs artık son üniversite zamanları. Bol hüzün. Mezuniyette ağlayacağım galiba demeler... Bol bol kampüs fotoğrafları... Birbirimizi yıllar sonra da göreceğiz, mezun olduktan sonra şöyle olacak, böyle olacak hayallerinden kim evlenir kim evlenmezin kız isteme merasimlerine kadar kurulan hayaller...
Ve bir de hayatta unutulmayacaklar listesine giren, çok güldük ağlayacağız dercesine güldürüp deli gibi ağlatan, acı bir anı...
Haziranda 4 yılın finali! Mezuniyette ağlayacağım galiba demiştim ya hani, ağladım da biraz... Emrah Hoca diplomamı verirken ne yalan söyleyeyim, duygular şelaleydi... Arkadaşlarla mezuniyet coşkusu almış başını gidiyordu.
Temmuzda koca bir boşluk. Büyük hayal kırıklıkları... Nedenini bile bilmediğim sonuçlar, kırgınlıklar, güvensizlik...
Ağustosda artık bir şeyler yapmalı çabaları... Harika bir eğitim programıyla geçen hafta sonları!
Eylülde asker uğurlaması... Askerlik nasıl geçecek telaşları... Kuzenimi askere gönderme merasimlerii. (maşallah mikemmell geçiyor)
Ve tabi ki bir de İngiltere projesi, mükemmel zamanlar, güzel anılar ve 2 yeni mükemmel arkadaş, bol anı ve 3 vileda!.. (viledayı belki sonra ayrı bir yazıda yazarım :))
Ekimde ülkeye dönüşle beraber yeni bir iş ve mükemmel bir ekip!
Kasımda yeni bir girişim. Hayaller için adım atma zamanı.
Aralık ise bol ağlamalı-bol kahkahalı. Bir düğün bir tören yine başladı aynı şölen... Ama bu sefer canım, kanım, kuzenim... Hayatımda ilk kez kına gecesinde ağladım, nedendir bilemedim. Garip oluyormuş insan ablası evlenince sanırım...
Sonra küçücük bir çocuğun aramızdan ayrılışı... Ölümlü dünyanın adaleti batsın.. Sıralı ölüm ver Allah'ım... Yürek burkulması..
Vee bir de, hoş geldi 25. yaşım! Çeyrek asıra adım atmak..
Şimdi sırada 2018 var. Yani koca 12 ay... 2018 yılının adı ise benim için: Değişim!
Hadi gelin, bu sene siz de 2018'de yeni başlangıçlar yapın ve değişin. Olmak istediğiniz yerde olmak için değişin. Hedeflerinize giden yollarda yürümek için rotanızı tekrar tekrar kontrol edin ve emin adımlarla ilerlemekten asla pes etmeyin.
Hayat kısa!
2018 benim, senin, bizim yılımız olsun!
Mutlu seneler! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder